SABAHATTİN KUNDUPOĞLU (1923–1995)
“TRABZONSPOR KURUCU ÜYESİ, DUAYEN GENEL SEKRETERİ VE TLYC BAŞKANI”
Kundupoğlu’nu yeğeni Halit Kundupoğlu’na sordum.
Amcanı biraz anlatabilir misin?
“Amcam 1923 Trabzon doğumludur. İlk, Orta ve Lise öğrenimini Trabzon da tamamladı. Yüksek öğrenim için İstanbul’a gitti. İstanbul Üniversitesi Kimya Fakültesine girdi. Amca’mın, sosyal yönü müthişti! Okuduğu her okul döneminde, mutlak sosyal bir etkinlikte öncüydü. Hele; Türk müziği ile Türk Halk müziğine karşı ayrı bir ilgisi vardı. Çok mükemmel bir dinleyiciydi. Babaannem çok iyi keman çalarmış. Sanıyorum ki amcamın müziğe ilgisi ve duyarlı davranması, babaannemin etkisinde kalışından kaynaklanmıştı!”
Amcam, İstanbul dönüşü Trabzon da cemiyetçiliğe başladı, ölünceye değinde bunu sürdürdü.
Sabahattin Kundupoğlu; 1946 yılında İstanbul da Cemiyetçiliğe başlamış. Bunu SSK eski müdürü Burhan Kulaç’a sordum. Teyit eden Kulaç, şöyle anlattı; “1946 yılı idi. İstanbul Eminönü Halkevinde Sabahattin Kundupoğlu’nu tanıdım. O gün, orada 19 Mayıs Talebe Cemiyetinin (Tüm Karadenizlileri kapsayan bir cemiyetti.) Genel Kurul toplantısı yapılmıştı. Trabzonlular; 19 Mayıs Cemiyetinden ayrılarak, “Trabzon Liselerinden Yetişenler Cemiyetini (TLYC)” kurmuşlardı.
Bu oluşumda; Sabahattin Kundupoğlu, “Öncü rol üstlenmişti.” Onunla birlikte Abdullah İpşiroğlu (1960 Kurucu Meclis Üyesi) vardı. Sanıyorum ki daha sonraki yıllar Ahmet Selim Teymur ile Celalettin Algan’da onunla birlikte çalışmışlardı.
1955 Aralık ayında ben Trabzon’a dönmüştüm. Beni İdmanocağı Kulübüne üye, o yapmıştı!
Peki, İdmanocağı Kulübünde yöneticiliğe ne zaman başlamıştı? Onu kesin söyleyemem! Ama dinlediğim kadarı ile Trabzon Liselerinden Yetişenler Cemiyeti (TLYC), Trabzon Şubesini kurduktan hemen sonra, İdmanocağı Yöneticisi ve Genel Sekreteri de olmuş!
TRABZON LİSESLERİNDEN YETİŞENLER CEMİYETİ (TLYC)
TRABZON ŞUBESİ: 28.04.1953
1953 yılında kuruldu. Kurucu Başkanı Sabahattin Kundupoğlu. Kurucu üyeleri ise Süleyman Malkoç (Başkan Vekili), Salim Saruhan (Muhasip), Avni Karanis (Genel Sekreter), M. Salih Karanis (İdare Amiri) ve Kaptan Okan (Veznedar).
ŞUBENİN İLK GENEL KURULU: 29.06.1953
İlk Yönetim Kurulu görev dağılımı Vilayet Makamına 02.07.1953 de bildirilmiş.
Başkan : Sabahattin KUNDUPOĞLU
Başkan Vekili : Kaptan Okan
Sekreter : Eşraf Ural
Muhasip : Necati Ofluoğlu
Veznedar : Nihat Bayraktar
İdare Müd. : İ. Kemal Ergüney
Üye : Ömer Bilgen
Üye : Niyazi Tarakçıoğlu
Önemli olan nokta şu;
Kuruluş bildirimi ile ilk Genel Kurul tarihleri arası iki ay. Ama o tarihte cemiyetin kayıtlı üye sayısı 93 idi. Bu; duyarlı ve özenli bir çalışmanın göstergesidir.
Yeğeni Halit Kundupoğlu’nun da anlattığı gibi rahmetli Sabahattin Kundupoğlu, bir müzik organizasyoncusuydu. TLYC’nin Trabzon Şubesi’nin en etkin sosyal çalışmalarından ve beklide en ön sırada olanı, “Müzik Çalışmalarıydı.” Bunu Cemiyetin bünyesinde hiç aksatmadan sürdürülmesini sağlamıştı ya da sağlatmıştı. Öyle derin temellere oturtulmuştu ki, halan aynı çizgisinde devam ettirilmektedir, ettirileceğinden de asla kuşkum yoktur!
Kundupoğlu’nun Trabzon Cemiyetçiliği, 1953 yılında (TLYC)’nin Trabzon şubesi ile başladı. Kısa bir ara ile Trabzon İdmanocağı Kulübü ile de bütünleşti.
TLYC’nin Trabzon Şubesi (Bilhare Trabzon Liselerinden Yetişenler Derneği ve Trabzon Liselerinden, Yetişenler Kültür ve Dayanışma Vakfı’na dönüşerek devam eden) ile 1953 de başlayan yöneticiliği, 1995 tarihinde ölümü ile sonlanmıştı. Ruhu şad olsun.
Yine 1953 yılı ile İdmanocağı Kulübünde başlayan yöneticiliği ve Genel Sekreterliği, Aralıksız olarak, 02 Ağustos 1967’ye kadar devam etmişti.
02 Ağustos 1967 de kurulan Bordo-Mavi Trabzonspor’un 3 nolu kurucusu olup, aynı zamanda da ilk Genel Sekreteriydi. Bu görevi de 02 Eylül 1973 tarihinde kadar kesintisiz devam etmişti. 02 Şubat 1980 de ise kurucu olma sıfatından ötürü, tabii Divan Kurulu üyeliği hakkını da elde etmişti.
Nizamettin Algan’ın, Kundupoğlu’na bakışı…
Algan, ona “Trabzon Cemiyet Başöğretmeni” diye söylerdi.
Ölüm yıl dönüm Töreninde bir konuşma yapan Divan Başkanlık Kurulu Başkanı Nizamettin Algan, Sebahattin Kuhdupoğlu'nun Trabzon camiasına çok büyük hizmetleri olduğunu belirterek, İstanbul'dan herkes Trabzon'a farklı şeyler getirirken, Sebahattin Kundupoğlu cemiyetçiliği getirdi. Trabzonspor'un kurulmasında katkıları yadsınamaz düzeydedir. Onun döneminde yumurtalardan çürük çıkmadı. Çıkacak olanları ayıkladı. Yetişip civciv olanlar da kendisini mahcup etmedi. En büyük eserleri Trabzon Lisesinden Yetişenler Derneği ve Trabzonspor’dur. Bugünkü cemiyet yöneticilerine teşekkür ediyorum; bıraktığı esere sahip çıkıp, yaşattıkları için. İnşallah Trabzonspor’la o günlere dönme şansını buluruz. Nur içinde yatsın. Ona laik olamadığımız konularda hesap vermeye mecburuz” dedi.
M.Volkan Canalioğlu;
Algan’dan sonra söz alan Trabzon Belediye Başkanı Volkan Canalioğlu ise “Sebahattin Kundupoğlu’nun prensipleriyle önündekilere örnek olduğunu ifade ederek, “Kendisini saygıyla anıyoruz. Onun döneminde, tesislerde top oynarken takımın deplasmanda oynadığı müsabakaların sonucunu kendisine sorardık. Allah rahmet eylesin. Trabzon’un yetiştirdiği önemli değerlerini anmak çok önemli. Ayrıca bunları gelecek nesle aktarmak da bizim görevimiz” diye konuştu.
Av. Cengiz Çebi;
“Öğretmenim Sabahattin Kundupoğlu... Cemiyetçiliği, cemiyetçilikteki öğrencileri ile hüznünü aşan bir yalnız adam. Tarih ve kültür bilincini diri tutmaya çalışan, idealizm ve ısrarlı takip ile başarının sağlanacağını bilen ekolün halis ürünü, birlikte çalışacağı, çalıştığı, bulunduğu cemiyete katmayı düşündüğü kişileri en ince detayı ile etüt eden, kişiler hakkındaki yargılarında hiç yanılmadığını düşündüğüm bir disiplin ve titizlik örneği... Bende bıraktığı etki ve izler bunlar.”
Kenan Atalay;
“Cemiyetçiliği, TLYD’nin İstanbul Merkez, Trabzon’da ki şube kuruluş ve yönetimleriyle başlayan ve de süregelen, ismi TLYC ile özdeşleşen SABAHATTİN KUNDUPOĞLU ağabeyimle 1980 yılında tanıştım. Bu birlikteliğimiz, aralıksız olarak ölümüne değin devam etti. İyi ki tanıştım ve birlikte olabildik. Çünkü ondan çok şey öğrendim, öğrendiklerimden de çok yararlandım. Ne mutlu bana ki cemiyetçilikte Kundupoğlu gibi bir öğretmenim oldu. Onunla, çalışmak; hem bir şanstır hem de bir ayrıcalıktır. Bu anlatılmaz, yaşanır… Ancak o lezzetin tadı böylece alınır…
Sabahattin KUNDUPOĞLU sert görünümlü gibiydi! Ama hiç de öyle değildi… O görünümün altında müthiş bir hoşgörü vardı. Her yaşta insanla çok rahatlıkla ilişki kurabilen, görev ve sorumluluk paylaşımını gösterebilen bambaşka bir yapıya sahipti. Bu yönü ile ona, bırakın bir Trabzon beyefendisi diye söylemeyi, Ülke beyefendisi diye söylemek daha doğru olur.
Sabahattin Kundupoğlu, Trabzon futboluyla da yaşam sürecinin büyük bir bölümünde bütünleşmişti. O, sadece İdmanocağı ve Trazonspor’a yöneticilik yapmakla kalmamıştı, diğer kulüplerin yöneticilerine de örnek ve idol olmuştur. Onunla yaşadığım bir duyguyu da sizlerle paylaşmak isterim! Trabzonspor’un Aston Villa zaferinde, küçük Orhan’ın attığı golden sonra ona koşup, boynuna sarılıp birlikte yere yuvarlanmamız, onunla ilgili yaşadığım birçok anımdan sadece biri ve en önemlisidir. Kendisini her zaman saygı ve şükranla anıyor, Allahtan rahmet diliyorum…”
Ahmet Suat Özyazıcı, Neler Söyledi?
“Ben, Sabahattin Kundupoğlu’nu; Fuat ağabeyimin nişan töreninde tanımıştım. Sırtımda annemin ördüğü sarı-kırmızı renkli bir kazak vardı. Bu kazaktan çok hoşlanmıştı. Beni yanına çağırarak; oğlum, içinde bu renk mi diye sordu. Ona, evet diye söyleyince; bana aferin diye söyledi…
Bundan yaklaşık iki yıl gibi geçince; ben, Yolspor’dan, İdmanocağı’na transfer oldum. O gün artık yöneticim olmuştu. Kendisine herkes gibi bende son derece saygı duyuyordum.
Gençliğimizde boş vakit bulduğumuzda, soluğu eski sahada (Orman Lojman ve Lokalinin olduğu yer) alırdık. Orada idman izlerdik. Fırsat bulduğumuzda da çıplak ayaklarla (O toplar ayağımıza yakardı ama bize vızıltı gelirdi) top ortalardık.
Kimlere ortalamadık ki…
Celal, İhsan Öztürkmen, Harun Kılman, Cemse Hayrettin, Çolak Sabahattin, (Necmiati’li Samsun’a gitmişti) daha nicelerine…
Yalnız altını çizmem gereken bir nokta şu idi. İdmanocağı, o yıllarda 5–6 oyuncu ile idman yapardı. Daha sonra Deli Mustafa Umsan ile bu sayı biraz daha çoğalmıştı. Ama asıl takım hüviyetine Sabahattin Kundupoğlu ve Sebahattin Canoğlu ile kavuşmuştu. Artık idmanlar, ciddiyet içerisinde ve tam takım olarak yapılıyordu… Hatta hafta arası maç provası olarak, çift kale idmanlarda bu dönemde başlamıştı.
Yani, kısacası gerçek bir spor kulübü gibi olmuştu İdmanocağı! Buna, ben hep iki Sebahattin dönemi diye söylemişimdir. Bugün de aynı görüşteyim. Biri idari, diğeri teknik yapılanma bağlamında, İdmanocağına çok şey katmıştırlar. Ruhları şad olsun. Ayrıca benim görüşüme göre; Sabahattin Kundupoğlu, “Trabzon Cemiyetçiliği ve Spor Kulübü yöneticiliğinin öncüsüydü ve beklide en önde olanıydı! Kimse şunu da göz ardı etmesin ki, o koyduğu ve koymaya çalıştığı kurallar; bugün ki Trabzonspor’unda temelinde bulunan harçtır.”
Tüm bu söylenenleri onaylıyorum. Ancak, şunu da ilave edeceğim. Sevgili merhum Kundupoğlu, gerek TLYC’de, gerekse Spor Kulübünde birçok kişinin, Cemiyet öğretmeni oldu ama “Unutulmasın ki Trabzonspor’u zirveye taşıyan yönetici ve teknik kişilerin, kesinlikle öğretmeniydi.”
Alıntı: Kuzey Ekspres Gazetesi Detay: http://www.kuzeyekspres.com.tr/index.php?p=yazar&id=12&haber=3966&tarih=20080117